zaman gazetesi

  >>

  1. 1986 yılında kurulmuş olan gazete. http://www.zaman.com.tr

    ekrem dumanlı'nın genel yayın müdürü olmasının ardından, 15. kuruluş yıldönümüyle * birlikte haberle yorumu kesin hatlarla ayıran ve tasarımını değiştirerek harika bir görünüme * kavuşan gazetedir.

    yazarlarından özellikle ekrem dumanlı ve kerim balcı'yı sürekli okumanızı tavsiye ederim.

    yönetim yeri, yenibosna'daki güzel binadır.

    ırtibat bilgileri: fevzi çakmak m. 34194 yenibosna / ıstanbul
    telefon: (212) 454 1 454
    faks: (212) 454 14 67
    e-posta: okurhatti@zaman.com.tr
    (herseyemaydanoz 01.09.2006 12:10)
  2. haberi internetten takip ettiğim için yorum okuma ihtiyacımı karşılayan, harika bi tasarımı bulunan gazete. etyen mahçupyan, atilla yayla, elif şafak, ali bulaç gibi kaliteli ancak farklı dünya görüşlerinden insanları bir araya getirebilmiş gazetedir. hatta bir keresinde fransız komitesi'nden üst düzey bi yöneticinin yazısına yer vermiş okuyucularını şaşırtmıştır.
    (agopist 01.09.2006 12:12)
  3. dün dediğini bugün değiştirebilen ve bundan hiç rahatsız olmayan gazete..
    eskiden ara sıra alırdım. çocuk ekleri, gençlik sayfaları vardı.
    dînî ve millî konularda hassas gibi görünürdü.
    sonradan aldıkları*ile bünyesindeki bazı yazarlar dine de, kültüre de, milliyete de dil uzatabildiler.
    ve gazete idaresinden hiç bir ikaz almamış olsalar gerek ki hâlâ yazıyorlar...
    (hashacip 01.09.2006 14:33)
  4. okumaktan zevk aldığım,her haberi gerçekliğiyle yansıtan,bu özelliğinden dolayı deniz baykalın övgüsüne mazhar olan, gazete tirajlarında ön sıralardan ayrılmayan,kaliteli gazete.
    (info 01.09.2006 15:01)
  5. "internetin ilk türk gazetesi" sloganını kullanmakta olan bir versiyonu da bilinmektedir.
    (hepbanahepben 01.09.2006 15:53)
  6. gitgide daha entellektuel ve okumasi agir hale gelmis yurdumun insani gibi magazin ve bol resim az yazi ile zevklenen bir kesimin gozlerine biraz daha zorlayarak biraz daha beyin hucrelerine aktive ederek okumayi gerektiren ilk etapta muhafazakar kokenli olup daha sonra daha genis yelpaze ile objektif felsefe edinmis sosyal barisa hizmet etmeyi amaclamis oldukca kaliteli yazar kadrosuna sahip bir gazetedir.
    (benbudejavuyudahaoncegordum 01.09.2006 15:59)
  7. on yıl boyunca abone olduğum gazete. haberleri internetten takip etmeye başlayınca aboneliği kestirmek istediğimde okumak için değil bir şeyleri desteklemek için onbirinci yıl da abone olmam gerektiği belirtilen gazete. çok satılan - bayii sistemi ile değil abone sistemi ile- ama çok okunmayan gazete. avrupai bir cilası olan lakin yazarlar kadrosu ortadan ikiye ayrılmış karpuz gibi adte liberaller ve cemaatçiler olarak ikiye ayrılmış gazete. bu son yönü itibariyle, bazı komplo teorisyenleri liberalliği islami kesim arasında yaygınlaştırmak gibi bir görevinin olduğunu öne sürerler. ha bi de unutmadan, bir zamanlar okur sayısı artsın diye sanayiideki dükkanları dolaşmıştım. duyduğuma göre okurlarının büyük bölümünü oluşturan cemaatin bayan mensupları da mahallelerdeki evleri dolaşıp halkı zaman gazetesine abone olmaya ikna ediyorlarmış. yerli yabancı birçok akademisyenin yorumlarını barındıran gazete, tamer korkmaz ve hilmi yavuz gibi iki kalem ustası da yazmakta...
    (deistilahiyatci 01.09.2006 17:35)
  8. ingiltere başbakanı tony blair'in türk halkına seslenmek için seçtiği gazete.ilginçtir gazete bunu sekiz sütun manşetle duyurmamış,baş sayfada bir satır yazıyla geçmiştir.saygım sonsuz...
    (rendekar 01.09.2006 22:29)
  9. fehmi koru'nun da büyük emekleri olan, ama yanar dönerliği ile ekrem dumanlı'nın değerini yükselttiği gazete. bir zamanlar kadın muhabir çalıştırmayı bırakın, kapısından kadın bile girmesinden rahatsız olan, ama şimdilerde ermenisinden yahudisine, kafirinden müslümanına herkese kapısını açan, barış ve hoşgörü kelebeği zihniyetin gazetesi.
    (kucuk ruzgar 02.09.2006 09:30)
  10. en yuksek tirajlara ulasan, yazili basinda en entellektuel yazar kadrolarindan birisine sahip olan, tasima su ile degirmen donduren gazetedir.
    (benbudejavuyudahaoncegordum 02.11.2006 21:13)
  11. tersten okunduğunda "namaz" olan olan gazete. peki bu bir tesadüf mü? *
    (siliconian 02.11.2006 21:42)
  12. birçok kişinin tersten okunduğunda namaz olmasına takıldığı ama dikkat edilirse dünyanın önemli gazetelerinde times diye bir ibare var ki buradaki zaman da time anlamında kullanılan ve hem ismi ile hem de yaptığı haberlerle davasının eri erkeği olan, kendisine gazete denmesini gerçekten hak eden birkaç türk gazetesinden biridir zaman. bugün itibarı ile postadan sonra en çok satılan gazetedir. her bir yazarı birbirinden değerli olan benim okurken en çok zevk aldığım yazarı nedim hazar beyefendidir. kerim balcı isimli yazar ise beyaz sarayda hergün bizzat devlet başkanının danışmanları taradfından takip edilen, haberlerinde gerçeği yansıtan bir gazetedir.
    (5kaza 02.11.2006 22:05)
  13. herkesin bildiği gibi nur cemaatleri ya da halk arasında hacı sıfatıyla anılan kişilerin okuduğu gazetedir.*
    (sonicyouth 02.11.2006 22:45)
  14. haberlerinin gayet ciddi olarak yapıldığı yadsınamaz bir gerçektir. gazete dizaynı olarak diğer türlerine göre daha düzenli olarak görülür. magazine yer vermez. çoğu kamu ve özel haberleri ilk yayınlayan gazeteler arasındadır.
    (cigliks 02.11.2006 23:04)
  15. yazılan bazı köşe yazıları beni zamanında çileden çıkarmış olsa da, çoğu köşeyazarlarının fikirlerine asla katılmasam da, savunduğu düşüncenin her zaman arkasında olmuş, bu doğrultudan sapmamış bilinçli bir basın organı olduğunu düşündüğüm gazetedir. hürriyet, milliyet, namaz, türk-islam kültürünün içinde herzaman olmuş pozitif kelime ve kavramlardır. ayrıca adamların birşey sakladıkları yok. dindar olduklarını söylüyorlar .. o halde neden insanlar "aa bak namaz oluyo ehehe çakallaaar" gibi düşüncelere kapılıyor anlamıyorum.(hani hakkaten namazın tersi olmasını istedilerse.. zaten kime ne ki)
    (su bun li 31.05.2007 23:10)
  16. ilginç ve komik bir şekilde tersten okuma, amuda kalkarak okuma, takla atarken bir bardak su içerek okuma vb. okumalar yaparak adı üzerinde spekülasyon oluşturulan gazete.

    leyla ipekçi , hilmi yavuz, nedim hazar, şahin alpay, ali bulaç , ahmet turan alkan gibi bir çok önemli yazarı dahi olsa tersinden okuyorum ben namaz!!!

    konuyla alakası ne kadar var bilemem ama (bkz: bağcılar lisesi)
    (detroitli kizil 01.06.2007 00:13 ~ 01.06.2007 00:15)
  17. *yaptığı anketle seçim sonuçlarına en yakın oranları saptamış gazete.
    (lacivertvemor 22.07.2007 19:52)
  18. tüm medya öğeleri gibi bu da güdümlü. dünya güdümlü artık, koca koca toplumlar çok küçük topluluklar tarafından farklı farklı yerlere çekilmeye çalışılıyor global dünyada.

    gerçi eski dünyada da farklı değildi.

    homo sapiensiz işte, soyumuzda var...
    (argus wishingwell 20.02.2008 10:16)
  19. alev alatlı'nın türban ile ilgili yerinde ve anlamlı yazısını ''okuyucumuz henüz buna hazır değil'' gibi ucuz bir bahane ile geri çevirmiş ve yayınlamamış gazetedir ki bu da ne kadar taraflı olduğunu ve okuyucuyu küçümsediğini gözler önüne serer...demek ki objektif olmak her yiğidin harcı değilmiş...

    yayınlanması uygun görülmeyen yazının kısaca özeti şöyle:

    İçerden mırıldanmalar

    gözlemlediğim odur ki, korkutan tülbent değil, türban. niye, çünkü, derin belleğimizdeki hayırhah kadının uzantısı tülbent. döner yara sarar, döner kırık kol bağlar, döner sancılı başı sıkar... hastanın terini siler, yavukluya armağan olur, hasreti iyileştirir. nurani yüzleri çevrelerken anılır...türban öyle değil. Çünkü, türban, İslâmi tesettüre ilişkin en katı (dilerseniz, en erkeksi) yorumun benimsendiğinin ilânı hüviyetindedir; ve dolayısıyla, kadına ilişkin tüm diğer yorum ve kuralların da kabullenildiğini ima eder. bunların arasında kötülük, fitne ve uğursuzluk kaynağı olmamızdan başka, dinen ve aklen dûn (eksik) yaratıldığımız, namazı bozan köpekler ve eşeklerle bir tutulduğumuz şeklinde...haysiyetimizi rencide eden yorumlar vardır. türban, bu yorumların zımnen kabulü olarak görüldüğü için korkutur.

    kadın/ana koşulsuz sevginin simgesidir...hiç bir ideolojinin yada toplumsal kurgunun ya da inancın selâmeti anayı çocuklarını feda etmeye iknaya yetmezken, kadın, pederşahi kuralların inşa ettiği dünyanın iflâh olmaz muhalifi olarak tebarüz eder. bu iflâh olmaz muhalif, yeri geldiğinde tüm kuralları çiğneyecek, oğlan ya da kız, suçları ne olursa olsun, doğurduklarının esenliğini sağlamaya çalışacaktır. "ağlarsa ana ağlar gerisi yalan ağlar" olgusu, kadın unsurunun beşere sunduğu eşsiz sığınağı minnetle ulularken; kadının kendisi yeryüzünde gözlenen tüm karışıklıkların (fitnenin) müsebbibi olarak takdim edilir, dünya kurulalı beri.

    hint'in kutsal metinlerinde, "doğuştan düşüncesiz ve hilekârdır" kadın... buda, öğretisini sulandıracakları için kadınların rahibe olmalarına karşıdır. ortodoks yahudi erkeklerinin sabah dualarından biri, "beni bir kadın olarak yaratmayan kâinatın yaratıcısı efendimize hamdolsun."... hıristiyan geleneğinin başat bileşeni, kadının kötülük, ayartma ve günahla özdeşleştirilmesidir... hayrın ve şerrin, cinslerdeki karşılıkları erkek ve kadın olarak belirlenirken, yeryüzüne kötülük bulaştırdıkları gerekçesiyle kadınlardan topluca tövbe edip, günahlarını affettirmeleri talep edilir... İslam'da, "Ümmetim için kadın fitnesinden daha büyük bir fitne kaldığını bilmiyorum" mealindeki cümlenin hazreti muhammed'e ait olduğu bildirilir. "allahım bizi kadınların şerrinden, fitnesinden ve onlarla imtihan olup kaybetmekten koru" mealindeki duanın(3) varlığı, semavi dinlerin ortak tutumlarının yansıması olarak belirir...Öte yandan, 1900'lü yılların başlarına kadar medeni dünyanın hemen her ülkesinde bir eş, kocasının gölgesi, uzantısı, parçası olan kadın, dünyayı saran değişimden nasibini alacaktır. "yeni kadın" erkeğin bir refleksinden ibaret olmayı kabullenmeyen, yardımcı oyuncu rolünü reddeden, kendisine ait bir içdünyasına sahip, coşkulu, bağımsız, özgüven sahibi, yaşamını bir başına sürdürmeyi göze alabilen kadındır.
    yeni kadın, erkeğin ne gönlüne ne de aklına hitap eder. erkek cinsinin en duyarlı zümresi iken şairler, yeni kadını ne görürler, ne duyarlar, ne anlarlar, ne de ayırt ederler... edebiyat, ihanete uğramış, terk edilmiş, acı çeken kadınlar, intikamcı zevceler, büyüleyici aşifteler ya da iradesiz, renksiz, sade, şirin kızlar üretmeyi sürdürür...yaşı ne olursa olsun, erkeğin kanatlarının altında olmayan kadın, ana muamelesi görür. Özetle, kadının ne olup olmadığı erkekler tarafından kadınlar üzerinden tartışılan bir süreç olmaya devam eder; günümüzde türban meselesinde gördüğümüz gibi...
    yeni kadının tecrübesi, yeryüzündeki yaşamın somutta ispatlanan aşkla ayakta kaldığı şeklindedir, yasalarla değil... gerektiğinde baş örten, gerektiğinde yara saran tülbent, kadınlara mahsus bilginin kadim nakil aracı olarak görülür. bu bağlamda, türban, kadınlık bilgisinin bastırılması, diğer bir deyişle, kadının kadına ihanetinin dışavurumu olarak algılanabildiği için korkutur.

    türk toplumun eriştiği tarihinin bu noktasında, yargıç kürsüsündeki yerini dişiyle tırnağıyla elde etmiş yeni kadın, tanık mahallindeki hemcinsinin şahitliğini irade ve akıl bakımından erkeklerden daha zayıf olduğu gerekçesiyle reddetmeyi aklından bile geçirmezken, dünya ve kâinat görüşünü türbanı aracılığıyla ilân eden kadın yargıcın vereceği hüküm, erkek cinsi lehine cinsiyet ayırımı yapacağının peşinen kabulü demek olacağı için korkutur. benzeri korkular tıptan sahne sanatlarına, öğretmenlikten turizme kadar hemen her uğraş dalında nüksedebilecek; yalnız seyahat edememekten yönetici kadrolarından uzak durmaya varıncaya kadar çok sayıda olası yasaklar gündemde kalmaya ve ürkütmeye devam edeceklerdir.
    bana sorarsanız, türban sorunu işbu "kadının kadına ihaneti" olarak ifade ettiğim açmazda düğümlenmektedir. bir kısmımız türbanı egemen erkeklerle kadınlar aleyhine yapılan bir ittifak olarak değerlendirirken, diğer bir kısmımız yasakçılarla birlikte hareket etmek suretiyle kendilerine tekâmül yollarını kapayan hemcinslerinin ihaneti olarak görebilmektedirler. her halûkârda, konu üzerinde tartışacak, uzlaşma zemini arayacak, meseleyi çözüme ulaştırmaya çalışacak olan kadınlardır; kadınlar üzerinden ahkâm kesen muhalif ya da muvafık erkekler değil...

    (everest 20.02.2008 10:32)
  20. türkiye'nin en çok okunan gazetesi olduğu söyleniyor. zira günlük yedi yüz bin tirajlı bir gazete. fakat bu yedi yüz bin tirajın sadece yirmi yedi bin adeti bayiden satın alınıyor. diğerleri ise abonelik sistemine göre dağıtılıyor.
    (iknowthepiecesfit 20.02.2008 12:08)
  21. alev alatlı yazılarına 'sansür' uyguladığı iddia edilen gazete

    halbuki alev alatlı gazetenin bir köşe yazarı değil. zaman gasetesinde 'yorum' adı verilen bir sayfa var. ve bu sayfanın bir editörü bulunuyor. bu editör belirli yazarlardan yazılar talep ediyor. diyor ki "laiklik, başörtüsü konusunda bize bir yazı yazar mısınız?" tabi yazı geliyor ve inceleniyor. bu sayfaya yazı yazan birçok isim var aklıma gelen: bejan matur, naci bostancı, herkül milas, mümtazer türköne (yazar olmadan önce), alev alatlı, mustafa erdoğan, ergun özbudun... bu yazarlar zaman gazetesinin kadrolu yazarı değil. yani belirli bir maaş karşılığında çalışmıyor. telif ile çalışıyor. yani periyodik bir köşeleri bulunmuyor. hal böyle olunca bu yazarların yazısını yayınlayıp yayınlamamak editöre düşer. köşe yazarı olsa "sansür uygulanıyor" lafını kabul edeceğim ancak dışardan yazan birisinin yazısının konmaması bu kadar abartılacak bir durum değil. zaten yazar olarak almamışsın, sadece telif ile yazı istiyorsun. bu bana sansür gibi gelmiyor. gasteyi karalama kampanyasının bir aracına dönüştürülmek isteniyor.

    merak ediyorum: hürriyet gazetesinde, kadrolu ve periyodik yazılar yazan emin çölaşan'ın kaç tane köşe yazısı sansürlendi. kendisi bunu daha sonra beyan etti. ve daha birçokları... can ataklı'nın 28 şubat sürecinde gazete manşetlerine ilişkin "paşalar manşet yazdırıyordu" sözü yenilir yutulur cinsten değil ancak bu konu alev alatlı'nın yazısının yayınlanmaması kadar tartışılmadı. maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olunca nereden açık bulursan oradan vurmak alışkanlık haline geliyor.
    (zorba 20.02.2008 13:08 ~ 20.02.2008 13:12)
  22. poislerin işçileri eşek sudan gelinceye dek dövüp gaz bombalarıyla "hitler ölmedi kalbimizde yaşıyor" dedirttiği 1 Mayıs'ın ertesi günü* polisin yaptıklarını "marjinal gruplarla polis arasında gerginlik" şeklinde manşete taşıyan, buna karşın "Polise davul tokmağıyla 1 Mayıs dayağı" şeklinde bir haber yaparak "yuh artık!" dedirten gazete.
    (esrar dede 02.05.2008 17:43)
  23. Tersten okunduğunda "namaz" olan ,taraflı haber yayınlamaktan pek çekinmeyen bir gazete.İşin ilginç yanı dini kesime yakın olmasına rağmen İsrail,Amerika yada AB nin yaptığı bazı icraatları eleştirmemesi, hatta görmemesidir.En küçük durumda bile suçu hemen karşıya atan "sizin yüzünden böyle ahlaksız oldu bu millet !"deyip hemen lafı cumhuriyetçi,atatürkçü yada diğerlerine getiren ama bunun karşılığında sübyana göz dikmekten hiçte geri kalmayan kişileri yeri geldiğinde "babalar gibi savunan" gazete ve gazetecilik anlayışı.
    Tabii bir de eğitim alanındaki hizmetlerinide(!) unutmazsak iyi ederiz.Tahmin edebileceğiniz gibi öss yada oks hazırlıkta fem yayınlarını gazateyle beraber veriyor.Neden bir başka şey değil de bu ? demeyin,öyle işte.
    (ananas 03.05.2008 15:02)
  24. apartman kapılarında yerlerde atılı gördüğümüz gazete, iyi bir abonelik sistemi olduğunu görüyoruz. her sabah mutlaka apartmanın cümle kapısına atılı bir tane duruyor.
    (vladimir 20.06.2008 13:10)
  25. birçok kişi ttarafından alınıp okunmayan belkıde zorla abone toplayan tek gazete
    en çok tirajlı fakat en az okunan gazete olmaya hak kazanan tek gusellıgı arka sayfada abuukkkk dedıgımız haberın olmamasıdır.ayrıca spor sayfasının orta sayfada olmasını bır avantaj olarak goren fakat dez avantaj olan gazete
    (kargasart 20.06.2008 14:19)

>>



Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.